Cinsiyet ayrımı ataerkil anlayış her dönemde kadının önüne çıkan engeller arasında yer almıştır. Kadının toplumda belirli kalıplara oturtulması, üretim gücünde erkeklerden düşük ücret almaları eşit işe eşit ücret talebini doğurmuştur. Hareketin çıkış noktası da hak ettikleri ücreti alamayan sömürülen kadınların örgütlenmesi ve hak talebinde bulunmalarına dayanmaktadır. Çalışmanın temellenmesine olanak tanıyan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 20. yüzyılın başlarından itibaren varlığını koruyarak evrensel bir kimliğe bürünmüştür. Bugünün simgeleşmesi kadın haklarına dair mücadele ve hak arayışının toplum nezdinde yaygınlaşması ve bilinmesine imkân tanımıştır.
Çayyolu Kültür Edebiyat ve Sanat Derneği 8 Mart 2024 tarihinde, kadının özgür, adil, eşit bir yaşamda var olabilmesi gerekliliğini sanatla, edebiyatla anlattı. Route kafede gerçekleşen bu etkinlikte dönüştüren ve üreten kadınlardan örnekler verilerek , kadınlık durumlarını alınyazısı olarak alımlamayan kadınların,toplumsal baskıları daha çok hissedenler olduğu üzerine dikkat çekildi.Programda kadınların yapamayacağı kanısı yaygınlaştırılmış bir işi ,şiir yazma işini yaşamının ana çizgisine yerleştirip bunu kırk üç yıl sürdüren GÜLTEN AKIN’ dan şiirler okundu.Tarih ve drama öğretmeni ,Nehirden Dergisi yazarlarından Tuğçe Tece ‘’MOR CEPKENLİ KADINLAR’’ı anlattı.Masallar,şiirlerle devam eden etkinlikte Matematik öğretmeni Barış Kocaoğlu türkülerle programı renklendirdi, izleyicilerimiz neredeyse bütün türkülere eşlik etti..
İzleyicilerle karşılıklı bir iletişim halinde geçen programda onlara da söz verildi. İzleyicilerden ve aynı zamanda derneğimizin üyelerinden Sevinç Orkun ‘’çalışan bir anne olmak’’ ile ilgili fikirlerini paylaştı. Yine dernek üyelerinden Semra Karasu Nazım Hikmet’ten KADINLARIMIZIN YÜZLERİ adlı  şiirle katıldı.
Ümitköy Anadolu Lisesi öğrencilerinden Zeynep Zobudoğuş ilham verici kadınlarımızdan ilk beyin cerrahımız AYSİMA ALTINTOK’un hayatına yer verdiği bir konuşmayla katılarak, izleyicilerle sohbet etti. Yine aynı okuldan Kaan Efe Bostan bugün için yazdığı KADINLAR adlı şiiri sahnede seslendirdi.
Etkinliğin en güzel kısmı henüz dokuz yaşında olan Umay Koçak’ın günün anlam ve önemiyle ilgili hazırladığı bir metni bizlerle paylaşmasıydı. Henüz kundaktayken öğretilen kadınlık rolleriyle büyütülen kızlarımızın artık bu olgudan kurtulma mücadelesinde olduğunu hep beraber izlemek çok gurur vericiydi.
Programın sonunda Kübra Elçin ‘in mor kurdeleli fiyonklarla hazırlayıp masalara bıraktığı ‘’Bunları Biliyor muydunuz?’’ notlarını alan izleyiciler nefeslerimizle gülüşlerimizle güçlenerek aldığımız yolda bizlerle olarak gücümüze güç kattı.Değil mi ki ;
Tohum ekenlerin, fide dikenlerin
Güneşini kimse kesemez
Kimse durduramaz yaÄŸmurunu.(GÃœLTEN AKIN)
Zübeyde Hanımlarla, Afife Jalelerle, Türkan Saylanlarla… bir gülün kokusunda,bir nakışta ama haksızlıkların son bulduğu baharlarda KADIN hep olsun.
SEMÄ°HA BAYSAL